Kentsel dönüşüm projeleri genellikle büyük ölçekli ve karmaşık yapılardan oluşur. Bu nedenle, bu tür projelerin değerlendirilmesi ve yönetimi çok önemlidir. Kahramanmaraş depremi ile kentsel dönüşüm konusu ülkemizin en önemli gündem maddesi haline geldi.
Kentsel Dönüşüm süreci, ülkemizde 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı “Afet Riski Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile yürütülmektedir. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde, riskli yapı tespiti yapılan bağımsız birim sayısı 900.689’dur. Riskli yapı tespiti sonrasında yıkılan bağımsız birim sayısının ise 812.476 olduğu yayımlanmıştır. Bu kapsamda bakıldığında, Türkiye genelinde 6,5 milyon bağımsız birimin dönüşeceği öngörülmekte idi. Yıkılan bağımsız bölümler dikkate alındığında 5,6 milyon bağımsız birimin dönüşüm arefesinde olduğu anlaşılıyor.
Kanun gereği, Riskli yapının yenilenmesi için maliklerinin 2/3 hisse oranında çoğunluğu sağlayacak şekilde karar alarak süreci başlatması gerekmektedir. Bu karara katılmayan 1/3 veya daha az hisse sahipleri, maliki oldukları arsa pay değerinin tespitine yönelik Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarının hazırladığı “arsa pay değer tespit” raporlarına ihtiyaç duyuyor.
Ancak sürecin çok farklı değişkenleri barındırması, eskiden gelen hatalar (arsa payının yanlış hesaplanması vb.), tasarlanan projenin uygulanabilirlik durumu, anlaşılan oranların piyasa koşulları ile uyumluluğu vb. nedenlerle ihtiyaç duyulan konularda farklı değerleme ve danışmanlık raporlarına ihtiyaç duyulur.
Ömrü boyunca yüksek ihtimalle bir kez karşılaştığı/karşılaşacağı kentsel dönüşüm süreci, mal sahiplerinde kafa karışıklığına sebep olmaktadır. Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarının hazırladığı raporlar kentsel dönüşüm kapsamında kritik noktalarda imdadımıza yetişen, can simidi görevi görmektedir. Sürecin başlangıcından iskân alınmasına kadar farklı nedenlerle farklı hizmetlere ihtiyaç duyabiliriz.
Bu kapsamda hangi zamanda, hangi türde, hangi içerikte hizmete ihtiyaç duyulduğunu, ilgili hizmetlerin hangi sorulara cevap verebileceğini açıklayacak bir tablo hazırladık.
